Ekinezyasoğuk algınlığı için bitki çayları arasında en etkili olandır. Ihlamurda vücudumuzdan toksinlerin atılmasını destekleyerek, soğuk algınlığını izole etmektedir. Soğuk algınlığı için bitki çayları arasında adaçayı yer almaktadır. Virüsleri ve iltihapları da öldüren özelliği ile bilinen ada çayı
Merhaba Eşim yaklaşık 7 haftalık hamile bebeğimizin kalp atışlarını geçen cumartesi gördük problem yok. Dün eşim ve ben soğuk algınlığı şikayetiyle hastaneye başvurduk ve eşim gebe olduğu için eşime serum taktılar, sabah eşimde halen ağrılar devam ediyor sıt bölgesinde ve de göbek bölgesinde ağrıları var. Acaba bebeğimize birşey olma ihtimali var mı
Korkutmakasla istemem ama soğuk algınlığı olduğunda emin misiniz ? Korona testi yapmanı oneririm.. Onun dışında ılık şeyler tüket boğazını yumuşatmak adına .
Hamileliktegrip ve soğuk algınlığı kaparsanız alarm zillerini çalmanız için hiçbir neden yoktur. Aslında, öksürük ve soğuk algınlığı için kolayca temin edilebilen ve uygulanabilen birçok doğal ilaç vardır. Gün boyunca ılık su, küçük yudumlar ile kendinizi sürekli olarak nemlendirin.
hamile bir sinüs enfeksiyonu alma eğlenceli değil, ama önlemek ve riski azaltmak için yollar vardır. Bu enfeksiyonlar genellikle soğuk algınlığı sonrasında gelişebilir, bu nedenle nezle ile hasta önlemek için mümkün olan her şeyi yapmaya çalışacağım. hasta insanlarla Limit kontağı.
Vay Tiền Trả Góp 24 Tháng.
Çocuğunuzun sık sık üşütmesinden bıkmış olabilirsiniz ama üzülmeyin, bu konuda yalnız değilsiniz. Çocukların bağışıklık sistemi yeterince gelişmemiş olduğu için yetişkinlere göre daha sık ve daha kolay hastalanırlar. Bu nedenle soğuk algınlığı çocuklar arasında çok yaygındır, öyle ki okul öncesi çocukların, hatta bebeklerin sezon boyunca 6-10 kez soğuk algınlığı belirtisi göstermesi normal karşılanabilir. Soğuk algınlığının en yaygın belirtileri öksürme, hapşırma ve burun tıkanmasıdır. Ancak bazı çocuklarda yüksek ateş ile enerji ve iştah kaybı da görülebilir. Soğuk algınlığının bu etkileri genellikle 1 haftada sona erer ama daha uzun sürdüğü de görülebilir. Her ne kadar sık rastlanılan ve basit bir rahatsızlık gibi görülse de soğuk algınlığı bazen daha ciddi sonuçlara; örneğin kulak enfeksiyonu veya zatürreye yol açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta hastalıkla beraber ateşin ne zaman başladığıdır. Hastalığın başlamasıyla beraber gelen ateş normaldir ancak hastalık başladıktan birkaç gün sonra gelen ateş vücutta bir enfeksiyon olduğunun belirtisidir. Eğer çocuğunuzda enfeksiyona bağlı bir ateş yoksa ve kendini çok güçsüz hissetmiyorsa onu okula veya kreşe gitmekten alıkoymanıza gerek yoktur. Bunun yerine çocuğunuzu rahatlatmak için; • okula gitse de yeterince dinlendiğine emin olun, • bol bol sıvı almasını sağlayın, • bulunduğu odadaki nem oranını yükseltmeye çalışın. Burnu tıkalı bir çocuk rahat nefes alamadığı için yemek yerken kendini çok rahatsız hissedecek ve iştahı neredeyse otomatik olarak kesilecektir. Bu nedenle odanın nem oranının yüksek tutulması çocuğun rahatlaması için çok yararlı olacaktır. Piyasada bu işlevi yerine getirecek aletler satılmakla beraber bütçenizin el vermediğini düşünüyorsanız kaloriferlerin üzerine su dolu kaplar koyarak da bu sorunu çözebilirsiniz. Bu virüs eşyaların üzerinde saatlerce yaşayabildiği için hasta bir kişinin bulunduğu ortama girmek hastalığın bulaşması için yeterli bir zemin hazırlar. Bu açıdan bakıldığında soğuk algınlığı diğer kişilere; • hasta kişi hapşırdığında veya öksürdüğünde hava yolu ile, • hasta kişinin kendi ağzını veya akan burnunu temizledikten sonra başka birine dokunmasıyla, • hasta kişinin kendi ağzını veya akan burnunu temizledikten sonra herhangi bir oyuncağı veya eşyayı ellemesini takiben diğer kişinin de aynı eşyayı ellemesiyle bulaşır. Her zaman olduğu gibi soğuk algınlığının bulaşmasının önlenmesinde de en önemli etken temizliktir. Hasta çocuğun ve onun bakımını yapan kişinin ellerinin her zaman temiz tutulması gerekir. Özellikle çocuğunuzun burnunu temizledikten sonra hem kendi elinizi hem de onun elini mutlaka sabunla yıkamaya dikkat edin. Ayrıca yemek hazırlamadan önce ellerinizi her zaman sabunla yıkayın. Bu şekilde hastalığın ailenizin diğer üyelerine de bulaşmasını büyük ölçüde önlemiş olursunuz. Çoğu anne, bebeğinin ilk yılında soğuk algınlığıyla karşılaştığında hemen doktorunu arar ancak bu hastalığı birkaç kez yaşadıktan sonra doktorundan öğrendiklerini kendi uygulamaya başlar. Ancak eğer çocuğunuzun; • kulağı ağrıyorsa, • ateşi 40 derece veya daha fazla olmuşsa, • boğazı ağrıyorsa, • alışılmadık derecede uykulu bir hali varsa, • alışılmadık huysuzluklar yapıyorsa, • cildinde döküntüler varsa, • nefes alıp vermesi hızlanmışsa veya almakta güçlük çekiyorsa, • öksürmesi devam ediyorsa mutlaka doktorunuzu arayın. Zira bu belirtiler soğuk algınlığının çocukta daha ciddi sorunlara yol açtığının ilk göstergeleridir ve ne kadar çabuk önlem alınırsa tedavi süreci de o kadar kısa ve kolay olur. Soğuk algınlığı olarak tanımladığımız nezle ve öksürük belirtilerinin olduğu durumlarda aslında en doğrusu hemen ilaca sarılmamak olmakla beraber, eğer hastalığın etkileri çocuğunuzu rahatsız edecek boyutlara çıktıysa ilaç kullanmanız gerekecektir. Böyle bir durumda en doğrusu kullanacağınız ilacı doktorunuza danışmak olacaktır. Bununla beraber; • Doktorunuza ulaşamıyorsunuz ve hangi ilacı kullanacağınıza karar vermeniz gerekiyorsa içinde “acetaminophen” veya “ibuprofen” olan ilaçları tercih edin. • Soğuk algınlığı küçük çocuklarda istenmeyen yan etkilere yol açabilir. Bu nedenle kullanacağınız ilacın içeriğinde tek bir aktif madde bulunmasına dikkat edin. • Burun damlaları veya spreyleri geçici bir süre için çocuğunuzu rahatlatabilir. Ancak çok kullanıldıklarında tıkanmayı daha da kötü yapabilirler. • Bebeklerde beslenme öncesinde fizyolojik serum kullanmak faydalı olur. • Eğer çocuğunuzun uykusu çok etkilenmiyorsa, öksürük için bir ilaç kullanılmayabilir; bu durumda su başta olmak üzere çocuğa verilen sıvı gıdalar artırılmalıdır. Eğer öksürük çok rahatsız ediyorsa, öncelikle hafif bir öksürük şurubu tercih edilmelidir. • “Antihistamin”li ilaçların soğuk algınlığının tedavisinde özel durumlarda yeri olabilir. Doğru kullanıldıklarında son derece yararlı sonuçlarını gördüğümüz antibiyotiklerin soğuk algınlığının tedavisinde hiçbir etkisi yoktur. Zira soğuk algınlığı virütik bir hastalıktır. Oysa antibiyotikler sadece bakteriyel hastalıkların iyileşmesinde yararlı olurlar. Bu nedenle soğuk algınlığına karşı antibiyotik kullanımı doğru değildir. Etrafınızda soğuk algınlığına yakalanmış kişiler varsa ve hele bu kişiler evdeki çocuklarsa siz de bu durumdan yüksek olasılıkla etkilenebilirsiniz. Ancak telaşlanmayın, soğuk algınlığınız çok ağır da geçse bebeğinize bir zarar vermez. Tabii gebeliğin de etkisiyle kendinizi aşırı yorgun hissedebilirsiniz. En iyi tedavi dinlenmek ve besin değeri yüksek gıdalar alarak vücudunuzu kuvvetli tutmaktır, zira gebelik sırasında mecbur kalmadıkça ilaç kullanılmaması daha doğrudur. Her şeyden önce hastalığı kendinizden uzak tutmaya çalışın. Her ne kadar etrafınızda hasta kişiler varken bu virüsten uzak durmak zor olsa da, ellerinizi sık sık sabunla yıkayarak hastalığın size bulaşmasını büyük oranda önlemiş olursunuz. Çünkü hasta bir kişiyle temas ettikten sonra elinizi gözünüze, burnunuza veya ağzınıza değdirirseniz hastalığı da kapmış olursunuz. Eğer soğuk algınlığına yakalandıysanız, yukarıda da belirttiğimiz gibi öncelikle hastalığın etkilerini doğal yollardan gidermeye çalışın. Bu durumda ilk yapacağınız; • bol bol su içmek • sağlıklı beslenmek • mutlaka dinlenmek olmalıdır. Burun tıkanıklığınızı açmak için geceleri odanızın havasını nemlendirmek çok yardımcı olacaktır. Ayrıca başınızı birçok yastıkla destekleyerek uyumayı deneyebilirsiniz. Eğer boğazınız ağrıyorsa; • ılık içecekler için ve • ılık tuzlu suyla gargara yapın. Bunlar yeterli gelmiyorsa doktorunuza danışarak bir boğaz pastili de kullanabilirsiniz. Doktorunuza danışmadan en zararsız görünen ilacı bile kullanmaktan kaçının. Eğer; • ateşiniz 39 dereceye kadar yükselmişse, • yeşil, sarı renkli balgam çıkararak öksürüyorsanız, • iştahınız kesildiyse veya uykusuzluk çekiyorsanız, • ilk hastalık belirtilerinden sonra 3 gün içinde belirtilerde hiçbir düzelme olmuyorsa ve • nefes almakta güçlük çekiyorsanız hiç vakit kaybetmeden doktorunuzu arayın.
Dr. Kağan Kocatepe'nin youtube kanalında hazırladığı video içeriğinin transkripsiyonu video sayfanın en aşağılarında Özellikle kış aylarına yavaş yavaş girmeye başladığımız şu dönemlerde anne adaylarının en çok yakındığı şeylerden bir tanesi de tabii ki soğuk algınlığı ve buna bağlı belirtiler. Soğuk algınlığı deyince hepimizin aklına grip geliyor ama grip aslında çok basit bir enfeksiyon değildir, genelde kas ağrıları ile ve yüksek ateşle seyreder. Genelde geçirdiğimiz şeyler üst solunum yolu enfeksiyonu veya basit nezle gibi şeyler. Çoğunlukla bunlar viral olduğu için genel önlemler dışında, yani istirahate dikkat etmek, C vitaminli gıdalardan fazlasıyla almak ve bol sıvı tüketmek dışında bir şey yapılmasına gerek yok. Ender durumlarda eğer ateş çok yüksekse beraberinde balgam, öksürük veya uzun süren bir ateş gibi durum söz konusuysa doktor önerisi ile antibiyotik kullanılabilir. Ama çoğu zaman genelde bunlar kendi kendine geçiyor. Peki bebeğe bir zarar verir mi? Eğer çok yüksek ateş ve uzun süre boyunca tedavi edilmemiş bir enfeksiyon söz konusuysa zarar verme ihtimali gündeme gelir. Ama bu durumlarda bile çoğu zaman zarar vermez. Genel olarak söylemek gerekirse, bunlar lokalize enfeksiyonlardır, çoğu zaman kana geçmez ve bebeğe bir zarar verme ihtimali son derece düşüktür. Bazen enfeksiyonun kanda olup olmadığını araştırmak için CRP adını verdiğimiz bir ölçüm yaparız ve bazen de kan sayımında akyuvar yani lökosit sayısına bakarız. Bunlara göre bazen antibiyotik tedavisi veririz ama genel olarak söylemek gerekirse bu enfeksiyonların bebeğe zarar verme ihtimali son derece düşüktür. Video Hamilelikte grip ve soğuk algınlığı nasıl tedavi edilir ve bebeğe zarar verir mi? İLGİLİ KONULAR Hamilelikte Tehlike Belirtileri Riskli Gebelik Nedir? Gebelikte Kanama Ektopik Gebelik Dış Gebelik Hiperemezis aşırı bulantı-kusma Gebelikte Hipertansiyon ve Preeklampsi İleri Yaşlarda Hamilelik ve Ortaya Çıkabilen Sorunlar Erken prematüre doğum riski ve erken doğum Obezite Şişmanlık ve Aşırı Kilo İle Hamilelik Bebeğin doğum kilosu ve boyu ile ilgili durumlar iri veya ufak bebek Miyad Geçmesi ve Doğumun Gecikmesi Hamilelikte Sigara Kullanımı Gebelikte Enfeksiyonlar Gebelik ve allerji Gebelik ve miyomlar Gebelik ve yumurtalık kistleri Kan Uyuşmazlığında Nasıl Bir Yol İzlenmelidir? Adolesan ve Genç Yaşlarda Hamilelik Yaşamak Anne karnındaki bebekte anomaliler ve bunları saptamak için yapılan testler Düşük abortus ve kürtaj Gebelik şekeri gestasyonel diyabet Gebelikte tiroid sorunları hipotiroidi, hipertiroidi
Grip, bulaşıcı olduğu gibi virüs kaynaklı bir solunum yolu hastalığıdır. Nezle ise soğuk algınlığı olarak bilinir. Birçok kişi bu ikisini karıştırmaktadır. Bebeklerin bağışıklık hücreleri tam olarak yeterli düzeyde olmadığı için bu hastalıklara karşı yatkın olabilirler. Çoğu ebeveyn bebekler grip ya da nezle olduğunda ne yapacağını bilemez. Peki bebekler grip ya da nezle olduğunda ilaç verilmeli midir? Hangi durumlarda aşı yapılmalıdır? Çocuk ve yenidoğan yoğun bakım uzmanı Çekmez konuyla ilgili merak edilenleri açıkladı. Bebekler özellikle ilk 1 yaşda enfeksiyonlara daha yatkındırlar. Çünkü bağışıklık hücreleri tam olarak yeterli düzeyde değildir. Bu hastalıklara yakalandıklarında hastaneye yatışa kadar giden çok ciddi durumlar oluşabilir. Grip ve nezle soğuk algınlığı, birbirinden çok farklı olan ve çok sık görülen iki hastalık olmasına rağmen birbirine çok karıştırılmaktadır. Grip, influenza virüsünden kaynaklanan çok bulaşıcı bir hastalıktır. Küçük bebekler için daha tehlikeli bir durum oluşturmaktadır. Grip olanlarda halsizlik, iştahsızlık, 38°C üzerinde ateş, boğaz ağrısı, kas ağrısı, titreme ve yoğun öksürük gibi belirtiler görülmektedir. Nezle, soğuk algınlığı olarak bilinir. Nezlenin tek bir etkeni yoktur; 200'den fazla virüs nezle etkeni olabilir. Hafif ateşi, gözlerde sulanma, hapşırık, boğaz ağrısı, burunda tıkanıklık ve akıntı gibi daha hafif belirtiler ile kendini gösterir. Grip ,alt solunum yollarını tutarak ciddi akciğer enfeksiyonları ve hatta ölümcül durumlara yol açabilir, nezle ise basit üst solunum yolu enfeksiyonlarına sinüzit, bademcik ve kulak iltihabına neden olmaktadır. İLAÇ TEDAVİSİ Grip ve nezle için kesin bir tedavi yöntemi yoktur, ama semptomları azaltan pek çok yöntem önerilebilir. Günümüzde grip tedavisi için etkili bazı anti-viral ilaçlar mevcuttur ancak bunlar sadece doktor önerisi olursa yenidoğan döneminden itibaren kullanılabilir. Bunlar grip belirtileri ilk ortaya çıktığı zaman alındığında hastalık süresini kısaltabilir. İlaçlar özellikle ilk 48 saat içerisinde alındığında daha etkili olmaktadır. Nezle de ise antiviral tedavi yoktur. Bunun yanı sıra her ikisi için de ateş olursa ateş düşürücü kullanılabilir. Öksürük, hapşırık, burun akıntısı belirtileri için kombine soğuk algınlığı ilaçları doktor kontrolünde 6. aydan sonra kullanılabilir. daha erken bu ilaçlar kullanılmamalıdır. Burun tıkanıklığı için serum fizyoojik ve deniz suyu damla ve spreyler ilk 1 yaş öncesi, 1 yaş sonrası ise ilaçlı gerekirse ilaçlı burun damlaları kullanılabilir. AŞI Nezlenin aşısı yoktur, sadece grip enfeksiyonu için aşı mevcuttur. itibaren bebeklere ve çocuklara özellikle sezon öncesi olan Ekim, Kasım döneminde yıllık olarak yapılabilir. Aşının %70 civarında koruyuculuğu mevcuttur.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları/Neanotoloji Uzmanı Dr. Burçin İşcan, anne sütü ile beslemenin sürdürülmesinin tedavide etkili olduğunu ifade ederek, kat kat kıyafetler giydirmekten de kaçınmak gerektiğini ve çocuklar, soğuk hava ile birlikte yoğun kar yağışının görüldüğü şu günlerde salgın hastalıklar açısından risk grubunun başında yer alıyor. Soğuk algınlığında çok yüksek ateş, gripte ise ani ateş yükselmesi, genel durum bozukluğu, iştahsızlık, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, öksürük, gözlerde kızarıklık, kusma ve ishal belirtilerden başlıcaları… Dr. Burçin İşcan, 6 aydan küçük çocuklarda grip aşısı yapılamadığı için, enfeksiyonu eve getirebilecek, anne-baba, kardeş gibi bireylerin aşılanmasını önerdiklerini kaydetti. Ayrıca anne sütünün bağışıklık sistemini destekleyen en önemli gıda olduğunun altını çizen Dr. İşcan, tedavi süreci ile ilgili şu önerilerde AYDAN KÜÇÜKSE EVDEKİLER AŞILANMALIBebek ve küçük çocuklarda grip hastalığını önlemek için yapılması gereken ilk şey bulaşmayı önlemek. 6 aydan küçük çocuklara grip aşısı yapılamadığı için, enfeksiyonu eve getirebilecek, anne-baba, kardeş gibi bireylerin aşılanmasını öneriyoruz. Aile bireylerinden birisi hastalandığında ellerin bol su ve sabunla yıkanması hastalığın aile içinde yayılmasını engelleyecektir. Hasta kişinin maske takması, bebeği öpmemesi hastalığın bebeğe geçişini engellemek için dikkat edilmesi gereken noktalardır. Eğer önlemlere rağmen bebekte hastalık belirtileri başladıysa burundaki salgıların yumuşatılması ve temizlenmesi bebeği EN ETKİLİ VE DOĞAL İLAÇAnne sütü ile beslenmesinin devam ettirilmesi bebeğin bağışıklık sistemini destekleyecektir. Anne sütü içerdiği bağışıklık elemanlarından, Immünglobulinler, canlı hücreler ve birçok aktif moleküller sayesinde bağışıklık sistemini destekleyen “mucize” bir gıdadır. Bu nedenle uzmanlar hastalık durumunda bebeğin anne sütü ile beslenmesinin mutlaka devam etmesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle soğuk algınlığında anne sütü ile beslenmenin sürdürülmesi ve semptomatik tedavide tek başına yeterli OLAN ANNE EMZİRMEYE DEVAM ETMELİGrip olan anne belli kurallar çerçevesinde emzirmeye devam etmeli. Eğer anne grip veya soğuk algınlığı gibi bir enfeksiyon geçiriyorsa, bebeğe bulaşmasını engellemek için el yıkama ve maske takma gibi koruyucu önlemler alarak bebeğini emzirmeyi İÇİN İDEAL ODA SICAKLIĞIToplumda “üşütme” olarak adlandırılan solunum yolu enfeksiyonları ailelerin bebeği veya küçük çocuğu sıcak tutmak için abartılı davranışlarda bulunmasına neden olabiliyor. Ancak, biz bebeği aşırı sıcak bir oda ısısında tutmayı veya çok kalın giydirmeyi önermiyoruz. 22-24 derece ideal bir oda ısısıdır. Aşırı sıcak bir odada nem miktarı azalacaktır ve kuruyan hava bebeğin solunum yolları kurutarak burun tıkanıklığına neden olacaktır. Bu nedenle ideal bir oda sıcaklığı ile birlikte odanın nemlendirilmesi üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren bebeği ÇOCUKLARI ÇOK KALIN GİYDİRMEYİNAnnelere tavsiyemiz, kendi giydiğinden bir kat fazlasını bebeğine giydirmesi ve bebeğini uyuturken de çok kalın olmayan bir battaniyeyle üzerini örtmesidir. Özellikle ateşli çocuklarda kalın giydirme ve örtme, ateşin kontrolsüz bir biçimde yükselmesine sebep olabileceği için dikkatli ÖNERİLERGereksiz yere kullanılan antibiyotikler faydalı mikropları da ortadan kaldırarak bir sonraki enfeksiyona davetiye çıkartmaktadır. Grip ve soğuk algınlığı ile mücadele eden ebeveynler için öneriler ise şöyle…Özellikle soğuk algınlığında tedavi tamamen semptomatik olup, bebek veya küçük çocuklarda tıkalı burun, serum fizyolojikle ve puar benzeri burun pompalarıyla algınlığı ilaçları süt çocuklarında doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır. Çünkü bu ilaçlar küçük çocuklarda ciddi yan etkilere neden olabilecek grip hastalığında doktor tarafından tanı doğrulandıktan sonra antiviral tedavisine ve soğuk algınlığından korunmak için el hijyeni sağlanmalıdır. Salgın dönemlerinde kalabalık ve kapalı alanlar virüslerin yayılmasını hızlandırdığı için bu ortamlardan uzak gribe karşı aşı olunmalıdır. Risk gruplarının aşılanması özellikle kreş çocuklarında bağışıklığın sağlanması için önemlidir.
hamilelikte soğuk algınlığı için serum